Londra, İngiltere’nin başkenti ve Avrupa’nın en büyük metropollerinden biridir. Tarihi ve kültürel zenginlikleri, sanat ve müzik sahneleri, alışveriş olanakları, yeşil alanları ve harika yemekleri ile dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri kendine çekiyor. Londra’da yapılacak o kadar çok şey var ki, her türlü ilgi alanı için bir şeyler bulmak mümkün. Bu büyüleyici şehirde, tarihi yapıları, müzeleri, parkları, pazarları, restoranları ve barları keşfedebilirsiniz. Londra, her mevsim ziyaret edilebilecek bir şehirdir ve her zaman birçok heyecan verici etkinlik sunmaktadır. Bu nedenle, Londra gezisi için en az birkaç gün ayırmak ve şehrin sunduğu birçok seçeneği keşfetmek için yeterli zaman ayırmak önemlidir.

Big Ben ve Westminster Sarayı

Londra’nın sembolik yapılarından biri olan Big Ben saat kulesi, Thames Nehri’nin güneyindeki Westminster Sarayı’nın yanında yer almaktadır. 1859 yılında tamamlanan bu tarihi yapı, dünyanın en büyük dört yüz yılbaşı çanından biri olarak kabul edilmektedir. Saat kulesi, 96 metre yüksekliği ile Londra’nın en yüksek yapılarından biridir ve kenti gezmek isteyen ziyaretçilerin mutlaka uğraması gereken yerlerden biridir. Westminster Sarayı ise, 1066 yılından beri İngiltere kraliyet ailesinin resmi konutu olarak hizmet vermektedir. Bu tarihi saray, Gotik tarzda inşa edilmiştir ve İngiltere’nin kraliyet mirası ve parlamento tarihinin önemli bir parçasıdır. Westminster Sarayı, dünyanın en iyi korunan tarihi yapılarından biridir ve ülkenin tarihi, kültürel ve politik hafızasını korumaktadır. Westminster Sarayı ayrıca, İngiliz Parlamentosu’nun iki bölümü olan Alt ve Üst Meclislerin bulunduğu yerdir. Bu nedenle, İngiltere’de demokrasinin merkezi olarak da kabul edilir. Ziyaretçiler, Westminster Sarayı’nı gezerek, sarayın tarihi odalarını, koridorlarını ve heykellerini keşfedebilirler. Ayrıca, İngiliz Parlamentosu’nda yer alan ve dünya çapında üne sahip olan “House of Commons” ve “House of Lords” bölümlerinin de ziyaret edilebileceği turlar düzenlenmektedir. Westminster Sarayı’nın hemen yanında yer alan Big Ben saat kulesi, yıllardır Londra’nın sembolik bir simgesi olarak kabul edilir. Saat kulesi, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği ve Londra’nın panoramik manzarasını seyretmek için tercih ettiği bir noktadır. Buraya geldiğinizde, saat kulesinin üst katlarına çıkarak Londra’nın panoramik manzarasını görebilirsiniz. Ayrıca, Big Ben’in çan sesinin duyulduğu anları da kaçırmayın!

Tower of London ve Tower Bridge

Londra’nın simgesel yapılarından bir diğeri Tower of London ve yanındaki Tower Bridge’dir. İkisi de Thames Nehri’nin kuzeyinde yer alır ve İngiltere tarihinin önemli bir parçasını oluşturur. Tower of London, 1078 yılında William I tarafından inşa edilmiştir. İlk olarak, İngiltere Kralı ve Kraliçesi’nin konutu olarak hizmet veren Tower of London, daha sonra hapishane, hazinane, zindan ve idam yeri olarak da kullanılmıştır. Tower of London, 900 yıllık tarihinde pek çok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır ve İngiltere tarihinin en ünlü isimlerinin hikayeleri bu tarihi yapıda saklıdır. Ziyaretçiler, Kraliyet Mücevherleri, Beyaz Kule, Tower Green, zindanlar ve kale duvarları gibi pek çok bölümü keşfedebilirler. Bunların yanı sıra, tarihi etkinlikler ve rehberli turlar da sunulmaktadır. Tower Bridge ise, Thames Nehri üzerinde yer alan iki kuleli bir köprüdür. 1894 yılında tamamlanan bu köprü, o zamandan beri Londra’nın sembolik bir simgesi haline gelmiştir. Tower Bridge, Victoria dönemi mühendisliğinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir ve her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Tower Bridge’in yürüyüş yolu, ziyaretçilere Londra’nın muhteşem manzarasını sunar. Köprünün içindeki motorlu bir asansör sayesinde, ziyaretçiler köprünün yukarısında yer alan cam tabanlı yürüyüş yolu ile kuleler arasında yükselebilir ve nefes kesen manzarayı izleyebilirler. Tower of London ve Tower Bridge, Londra’da gezilecek en önemli yerlerden biridir. İkisi de İngiltere tarihinin önemli bir parçasını oluşturur ve dünya çapında ün kazanmıştır. Tower of London, tarihi yapıları ve Kraliyet Mücevherleri ile ziyaretçileri kendine çekerken, Tower Bridge ise muhteşem manzarası ile Londra’nın en ikonik yapılarından biridir.

British Museum

Londra’nın merkezinde yer alan British Museum, dünyanın en büyük ve en ünlü müzelerinden biridir. Müze, İngiliz İmparatorluğu’nun zirvesinde toplanan binlerce eser ve eski uygarlıkların kalıntılarıyla doludur. Yaklaşık 8 milyon eseri barındıran British Museum, dünya tarihindeki pek çok dönemi ve kültürü yansıtan muhteşem bir koleksiyona sahiptir. British Museum’un koleksiyonu, antik Mısır, Yunanistan ve Roma gibi uygarlıklara ait birçok önemli eseri içerir. Müzede, mumyalanmış insanlar, tapınaklar, heykeller, taş eserler ve çeşitli antik eserler sergilenir. Ayrıca, Asya, Afrika ve Amerika yerlileri gibi diğer kültürlerden eserler de müzede bulunur. Özellikle Rosetta Taşı, Elgin Mermerleri ve Sutton Hoo hazineleri gibi ünlü eserler, müzenin en popüler sergilerinden bazılarıdır. British Museum, aynı zamanda dünya sanatının en ünlü koleksiyonlarından birini de barındırır. Müzede, Rönesans’tan modern çağa kadar birçok dönemden Avrupa resimleri, Asya sanatı, İslam sanatı, çağdaş sanat ve dekoratif sanat eserleri sergilenmektedir. Bunun yanı sıra, müze kütüphanesi dünya çapında üne sahiptir ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerin ilgisini çeker. British Museum, ziyaretçilerine ücretsiz olarak açıktır ve haftanın yedi günü ziyaret edilebilir. Ayrıca, müzede rehberli turlar, konferanslar, seminerler ve atölye çalışmaları gibi etkinlikler de düzenlenmektedir. Müze, özellikle çocuklar için de uygun bir yerdir ve onların tarih ve kültür hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlar.

Buckingham Palace

Londra’nın sembolik yapılarından biri olan Buckingham Palace, İngiltere Kraliyet Ailesi’nin resmi konutudur. 1837 yılında Kraliçe Victoria tarafından satın alınan bu tarihi yapı, o zamandan beri İngiliz kraliyet ailesinin merkezi olmuştur. Buckingham Palace, İngiltere tarihinin önemli bir parçasıdır ve Londra’da gezilecek en ünlü yerlerden biridir. Buckingham Palace, 775 odası ve 19 devasa salonu ile Londra’nın en büyük konutudur. Sarayın en büyük salonu olan Throne Room, Kraliyet Ailesi’nin resmi etkinliklerine ev sahipliği yapar. Buckingham Palace, Kraliçe’nin ofisine, yemek salonuna, resmi konuk odalarına ve müze olarak kullanılan eski kraliyet odalarına da ev sahipliği yapar. Sarayın bahçesi, Londra’nın en büyük özel bahçelerinden biridir ve Kraliyet Ailesi için özel olarak tasarlanmıştır. Bahçe, yıl boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapar. Buckingham Palace, her yıl yaz aylarında Kraliyet Ailesi’nin resmi kutlamalarına ev sahipliği yapar. Sarayın önündeki Buckingham Palace balkonu, Kraliyet Ailesi üyeleri tarafından düzenlenen yıllık Trooping the Colour töreninde kullanılır. Ayrıca, saray bahçesinde düzenlenen Garden Party ve Kraliçe’nin Konseri gibi etkinliklerde de kullanılır. Buckingham Palace, ziyaretçiler için sınırlı sayıda açıktır. Ziyaretçiler, sarayın resmi odalarını ve müzelerini gezebilir, Kraliyet Ailesi’nin resmi mücevherlerini görebilir ve düzenli olarak yapılan nöbet değiştirme törenini izleyebilirler. Saray bahçesi, yıl boyunca ziyaret edilebilir ve ziyaretçilere özel turlar da sunulmaktadır.

London Eye

Londra’da gezilecek yerler arasında en popülerlerinden biri olan London Eye, Thames Nehri’nin güney kıyısında yer alır ve dünyanın en yüksek dönme dolabıdır. Londra’nın siluetini tamamlayan ve panoramik manzaralar sunan London Eye, Londra’yı keşfetmek isteyen ziyaretçilerin mutlaka uğraması gereken bir yerdir. London Eye, 135 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek dönme dolabıdır ve 32 kapsülü ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Kapsüller, tamamen camdan yapılmıştır ve her biri 25 kişilik bir kapasiteye sahiptir. Bir tur tamamlandığında, kapsüller yavaşça hareket ederek turun başladığı yerine geri döner. Bir tur yaklaşık 30 dakika sürer ve ziyaretçiler, tam tur boyunca Londra’nın panoramik manzarasını izleyebilirler. London Eye, Thames Nehri’nin güneyinde yer aldığından, ziyaretçiler tur sırasında Thames Nehri’ni, Westminster Köprüsü’nü, St. Paul Katedrali’ni, Buckingham Palace’ı, Tower Bridge’i ve diğer önemli Londra yapılarını izleyebilirler. London Eye’nin yanında, tur öncesinde veya sonrasında ziyaretçiler için bir dizi restoran, kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulunmaktadır. London Eye, her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Biletler genellikle önceden satın alınır, ancak aynı gün de satın alınabilirler. Ayrıca, farklı paket seçenekleri de mevcuttur, örneğin özel kapsül kiralama, fast track giriş gibi.

St. Paul Katedrali

Londra’nın sembolik yapılarından biri olan St. Paul Katedrali, İngiltere’nin en büyük katedralidir. Thames Nehri’nin kuzey kıyısında yer alan bu tarihi yapı, İngiltere’nin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturur. St. Paul Katedrali, İngiltere’nin en büyük katedrali ve Londra’nın en büyük 5. kilisesidir. 17. yüzyılda tasarlanan bu katedral, İngiliz Barok tarzında inşa edilmiştir. İçinde, İngiliz tarihinin birçok önemli figürünün anıtları bulunmaktadır. Katedralin en üstünde yer alan kubbe, Londra’nın en yüksek noktasıdır ve şehrin siluetini tamamlar. St. Paul Katedrali’nin içinde, Wren Kütüphanesi, Kraliyet Mezarlığı ve Whispering Gallery gibi pek çok bölüm bulunur. Whispering Gallery, katedralin en üst katındaki galeridir ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Whispering Gallery’de, duvarlardan yankılanan konuşmalar sayesinde, galerinin diğer tarafındaki kişilerle iletişim kurmak mümkündür. Katedralin altında, ziyaretçiler, tarihi kripti ziyaret edebilirler. Kript, İngiliz tarihinin birçok önemli figürünün mezarını barındırır. St. Paul Katedrali, ayrıca, yıl boyunca çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapar. Katedral, Noel ayında, Kraliyet Ailesi’nin Katolik Kralı’nın 1605’te başarısız olduğu Gunpowder Plot’u kutlamak için düzenlenen geleneksel Noel ayini için de özel bir öneme sahiptir. St. Paul Katedrali, her yıl binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilir. Katedral, ücretsiz ziyaret edilebilir ancak bazı bölümler için bilet almak gerekebilir. Ayrıca, katedralde tarihi etkinlikler, konserler, sergiler ve rehberli turlar gibi çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir.

Tate Modern Sanat Galerisi

Londra’nın en popüler sanat galerilerinden biri olan Tate Modern, modern ve çağdaş sanatın dünya çapındaki en büyük koleksiyonlarından birini barındırmaktadır. Thames Nehri’nin güney kıyısında yer alan galeri, 2000 yılında açılmış ve o zamandan beri dünya çapında bir sanat merkezi olarak kabul edilir. Tate Modern, 20. yüzyılın sanat hareketlerini yansıtan birçok sanat eserine ev sahipliği yapar. Galeri, İngiltere’nin en büyük sanat koleksiyonlarından birine sahiptir ve dünya çapında birçok sanatçının eserlerini sergiler. Sergi alanı, ünlü sanatçıların eserlerinin yanı sıra, çağdaş sanatın yenilikçi ve deneysel formlarını da içerir. Tate Modern, sanatseverlere özel olarak tasarlanmış bir galeri alanı sunar. Galeri, her yıl düzenli olarak çeşitli sergilere ev sahipliği yapar. Sergiler arasında, retrospektif sergiler, özel koleksiyonlar ve çağdaş sanat eserlerinin düzenlendiği sergiler yer alır. Ayrıca, galeri, özel konserler, söyleşiler, film gösterimleri ve atölye çalışmaları gibi etkinliklere de ev sahipliği yapar. Tate Modern, 2016 yılında büyük bir genişleme projesi tamamladı ve ziyaretçilerin daha fazla sanat eseri ve sergiye erişebilmesi için yenilenmiştir. Galeri, modern ve çağdaş sanatın en ünlü eserlerine ev sahipliği yapan Turbine Hall gibi geniş sergi alanlarına sahiptir. Tate Modern, her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Galeri, geniş açık alanları, restoranları, kafeleri ve hediyelik eşya dükkanları ile ziyaretçilerine konforlu bir deneyim sunar. Ayrıca, Tate Modern, ziyaretçilere ücretsiz giriş olanağı sunar ve öğrencilere özel indirimler sağlar.

Covent Garden

Covent Garden, Londra’nın merkezinde, West End bölgesinde yer alan tarihi bir pazar alanı ve turistik bölgedir. 17. yüzyıldan beri önemli bir ticaret merkezi olan Covent Garden, bugün dünya çapında ünlü tiyatroları, restoranları, barları ve alışveriş merkezleri ile bir turistik cazibe merkezidir. Covent Garden, tarihi pazarı ile bilinir. Pazar, ilk olarak 1654 yılında meyve ve sebze satıcıları tarafından kuruldu ve daha sonra çiçek satıcıları da pazar alanına katıldı. Günümüzde, pazar alanı, butik mağazalar, sanat galerileri, antika dükkanları ve el işi ürünleri satan dükkanlarla doludur. Covent Garden Pazarı, ziyaretçilere özel hediyelik eşyalar, el yapımı takılar, dekoratif eşyalar ve moda ürünleri gibi çeşitli ürünler sunar. Covent Garden, Londra’daki en ünlü tiyatro bölgesidir. Birçok ünlü tiyatro binası, operalar, müzikaller ve gösterileri ile bilinir. Royal Opera House, The Lyceum Theatre ve The Duchess Theatre gibi tiyatrolar, Londra’nın en iyi tiyatroları arasında yer alır. Covent Garden aynı zamanda sokak performansları ve sokak sanatçıları ile doludur. Bu sanatçılar, şarkı söyleyerek, dans ederek ve akrobatik hareketler yaparak turistlerin ilgisini çekerler. Covent Garden, aynı zamanda ünlü restoranları ve barları ile de ünlüdür. Bölgedeki restoranlar dünya mutfağından lezzetleri sunar ve bazıları, Londra’nın en iyi restoranları arasındadır. Bölgedeki barlar, gece hayatının keyfini çıkarmak isteyenler için idealdir. Bu barlar, canlı müzik performansları, DJ’ler ve farklı konseptler ile ziyaretçilere eğlenceli bir gece yaşatır.

Hyde Park

Hyde Park, Londra’nın en ünlü parklarından biridir ve şehirdeki en büyük açık alanlardan biridir. 142 hektarlık alanı ile ziyaretçilere geniş bir yelpaze sunar. Yeşil çimler, göletler, çiçek bahçeleri, anıtlar ve heykeller, Hyde Park’ı ziyaret edenlerin keyifli zaman geçirmesine yardımcı olur. Hyde Park, İngiltere Kraliçesi’nin ikametgahı olan Buckingham Palace’a yakın bir konumda yer alır. Park, 17. yüzyılda kuruldu ve o zamandan beri Londra’da popüler bir yer haline geldi. Hyde Park, çeşitli etkinliklere ve festival gibi organizasyonlara ev sahipliği yapar. Özellikle yaz aylarında, parkta açık hava konserleri, tiyatro performansları ve spor etkinlikleri düzenlenir. Hyde Park, doğal güzellikleri ve açık havada yapılacak aktiviteler için ideal bir yerdir. Ziyaretçiler, bisiklete binme, koşu, yürüyüş, yoga ve piknik yapma gibi pek çok aktivite yapabilirler. Hyde Park’ta ayrıca, göletlerde kürek çekme, sandal gezintisi, balık tutma gibi su sporları da yapılabilir. Hyde Park’ın içindeki Speaker’s Corner, 19. yüzyıldan beri İngilizlerin ifade özgürlüğü hakkını kullanmalarına olanak tanıyan özel bir yerdir. Bu köşe, herhangi bir konuda konuşma yapmak isteyenlerin toplandığı bir yerdir. Konuşmalar genellikle tartışmalı konulara odaklanır ve park ziyaretçileri tarafından ilgiyle dinlenir. Hyde Park, aynı zamanda, dünyaca ünlü müzelerden biri olan Victoria and Albert Museum’a da ev sahipliği yapar. Müze, İngiliz sanatı ve tasarımının en önemli örneklerine ev sahipliği yapar ve dünya çapında birçok sanatçının eserini sergiler.

Camden Market

Camden Market, Londra’nın en ünlü açık hava pazarlarından biridir ve her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilir. Camden, alternatif kültürü, sokak sanatını ve müziği ile tanınır ve bu özellikler pazarı da etkilemiştir. Market, el yapımı eşyalar, vintage kıyafetler, antikalar, müzik aletleri ve çeşitli yiyeceklerin satıldığı 1.000’den fazla dükkana sahiptir. Camden Market, ilk olarak 1974 yılında açıldı ve daha sonra yavaş yavaş büyüdü. Market, Camden Lock kanalı etrafında kurulmuştur ve bölgenin karakteristik özelliklerini taşır. Bugün, Camden Market, çeşitli pazar alanlarına bölünmüştür ve her biri kendine özgü ürünler sunar. Stables Market, antika eşyalar, vintage kıyafetler ve el yapımı takılar gibi özel ürünler sunar. Camden Lock Market, genç tasarımcıların ürünlerini sergilediği bir yerdir. Canal Market, hediyelik eşyalar, giyim ve diğer ürünlerin satıldığı bir bölgedir. Camden Market, dünya çapında birçok turistin ziyaret ettiği bir yerdir. Market, her yıl düzenli olarak sokak sanatçıları, müzik grupları ve DJ’lerin performans sergilediği canlı etkinliklere ev sahipliği yapar. Ayrıca, özel etkinlikler, yemek festivalleri ve tema günleri gibi organizasyonlar da düzenlenir. Camden Market, dünya mutfağından birçok yemek seçeneği sunan birçok restoran, kafe ve barlara ev sahipliği yapar. Pazar alanı, vegan yemekleri, Asya mutfağı, İtalyan yemekleri, fast food tarzı yemekler ve daha fazlası dahil olmak üzere birçok seçenek sunar. Ayrıca, Camden Lock kanalı üzerinde birçok bar ve pub vardır. Camden Market, Londra’nın en renkli ve eğlenceli pazarlarından biridir. Bölge, alternatif kültürü, sokak sanatını ve müziği yansıtır. Market, ziyaretçilerine el yapımı takılar, antikalar, vintage kıyafetler, müzik aletleri, kitaplar ve daha birçok ürün sunar. Ayrıca, canlı etkinlikler, yemek festivalleri ve tema günleri gibi organizasyonlar ile ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunar. Camden Market, Londra’yı ziyaret eden herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir.